Sitede yumruk, araçta tekme, karakolda tecavüz tehdidi
Hem polis hem de bekçi şiddetinin artarak devam etmesi toplumun güvenlik ve adalet duygusunu derinden sarsıyor. Yurttaş, “Bizi güvenlikten kim koruyacak” diye soruyor. İstanbul Esenyurt’ta bir sitede polis tarafından darp edilen Gökçe Yaşar, yaşananların sadece kamera görüntülerinden ibaret olmadığını aktardı.
Verdiği bilgiler ifade tutanağına da yansıdı. Olay 20 Aralık 2020’de saat 00.45’te Esenyurt’ta meydana geldi. Salgın nedeni ile sokağa çıkma yasakları sürerken Gökçe Yaşar, oturduğu sitede, komşusundan dönüp evine gidiyordu. Site içinde başka şahıslar da vardı. Ancak ekip otosundaki polis, Yaşar’ı durdurdu.
“ÜZERİMDE ŞORT VAR DİYE BENİ ÇEVİRDİLER”
Yaşar, “Sanıyorum üzerimde şort olduğu için beni çevirdiler” dedi. Araçtaki 2 polisten biri kimlik sorup “Karakola gideceğiz” dedi. Yaşar ise eve gidip üzerini değiştirmek istediğini belirtti. Polisin karşılığına şaşırdı: “Ver ulan kimliğini!”, Yaşar, “Yurttaş ile böyle konuşamazsınız” deyince, polis araçtan indi ve direk olarak yüzüne yumruk attı.
TEKME VE YUMRUK ATTI
Kamera görüntülerine de yansıdığı üzere polislerden biri, düşen genç kadına, yerde de yoğun şiddet uyguladı. Tekme ve yumruk attı, sürükledi. Diğer polis ise olayı izledi. Ayrıca, yaşananları telefonu ile kaydetti. Sitedeki 3 güvenlik görevlisi ise müdahale etmedi.
POLİS: SANA BENİM GİBİ ERKEK LAZIM!
Yaşar, zor kullanarak araca bindirildi, ekip otosu yolda birkaç kez durdu, bu esnada aynı polis, yüzüne yumruk ve karnına tekme attı. Kendisine ağır küfürler edildi, hakaretlerde bulunulduğu belirtildi: “Sana benim gibi erkek lazım.” Nezarette tecavüz etmekle tehdit ettiği iddia edildi.
‘DOKTOR İDDİASI’ VAHİM!
Yaşar, olay sonrasında, Esenyurt Devlet Hastanesi’nde kendisine darp raporu verilmediğini de anlattı. Nöbetçi doktor hakkındaki iddiaları da vahim: “Polislere bunu az benzetmişsiniz” dedi. Esenyurt’tan alınamayan rapor, Beylikdüzü Devlet hastanesi tarafından verildi.
BİZ Mİ İYİ GÖREMEDİK, ORANTILI GÜÇ KULLANMIŞLAR
Savcılık, şikâyet üzerine dosya açtı. Olay kayıtlara, ‘Basit yaralama’ olarak geçti. 2 polis Yaşar’dan şikâyetçi olurken “Bize hakaretler etti, saldırdı, orantılık güç kullandık” dediler. Genç kadın, “Kolluğa mukavemet ile suçlandı. 3 bin 150 TL ve 187 TL’lik idari para cezaları kesildi.
NEDEN EVİNDE KALAMIYOR?
Gökçe Yaşar, polis korkusu nedeni ile olaydan bu yana, evinde kalmamayı tercih ediyor. Çünkü polisler kendisini, “Evini biliyoruz nasılsa” diye tehditlerini sürdürüyor. Şiddet mağduru kadın şunları dile getirdi: “Babamın evinde kalıyorum. İşimden ayrılmak zorunda kaldım. Evime her gittiğimde, sitedeki 3 güvenlik görevlisi de benle alay ediyor.”
İKTİDAR CESARETLENDİRİYOR!
Yaşar, “Bizi polisten, bekçiden, özel güvenlik görevlilerinden kim koruyacak?” diye soruyor. Davasının takipçisi olacağını belirtiyor. Artan şiddete baktığımızda, birkaç şeyi aynı anda görüyoruz. İktidar, yurttaşa şiddet konusunda kolluğu cesaretlendiriyor. Yeni kaideler polis şiddetini daha da artıracak gibi görünüyor.
POLİSİN ÖZEL HAYATI!
Son olarak, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün (EGM) ilgili birimlere gönderdiği genelgede, polise karşı ses ve görüntü almanın engellenmesi talep edilmişti. Genelgede, kamera ile kayıt yapanlar hakkında işlem yapılması istenirken yasağın, nedeni olarak ‘polisin özel hayatının gizliliğini ihlal edeceği’ öne sürülmüştü.
YURTTAŞI, POLİSTEN KİM KORUYACAK?
Kadını korumaya yönelik yasaların uygulanmaması, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması, kadını herkese karşı korumasız hale getiriyor. Öte yandan savunmasız bir kadına, asli görevleri onu korumak olanlar tarafından yapılan muamele, AKP-MHP ittifakının, güvenlik güçlerinin, net ve ürkütücü bir portresini ortaya koyuyor.
Sahi halkı, kadını, çocuğu polisten kim koruyacak? birgun.net
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!