İptal edilen Özel güvenlik kimlik kartın geri alındı

Bu olayı kabullenmeyen özel güvenlik emekçisi 581-Güvenlik Koruma İş Sendikası Genel Başkanı Abdurrahman KONYAR’a ulaşarak mağduriyetini dile getirdi. Yapılan değerlendirme sonucunda özel güvenlik hukuku ve idare mahkemeleri konusunda uzmanlaşmış sendikanın avukatları konuyu idare mahkemesine taşıyarak özel güvenlik görevlisine haksızlık yapıldığını, herhangi bir psikiyatrik sorunun olmadığını, doktorun yanlış değerlendirdiğini bundan dolayı da güvenlik kartının iadesi yönünde dava açmıştır. İstanbul İdare Mahkemesi’nin yaklaşık 2 ay içinde yaptığı değerlendirme sonrasında yürütme durdurma kararını vererek yani güvenlik kartının iadesi yapılması yönünde karar vermiştir.

Konu hakkında değerlendirme yapan sendika genel başkanı Abdurrahman KONYAR, özel güvenlik kanunu ve yönetmelikte özel güvenlik görevlilerin işverenler tarafından çok haksızlıklara uğradığı gibi kanundaki açıklar sebebiyle de birçok işveren keyfi davranmaktadır. Burada özel güvenlik görevlilerinin işveren tarafından hastaneye sevk edilmesi ve yeniden rapor düzenlenmesi somut bir olay olmadan keyfi olarak yapılmaktadır. İş Sağlığı Güvenliği Kanunu gereğince tüm hastane masrafları işveren tarafından ödenmesi gerekirken bu da verilmiyor. Sağlık sebeplerinden dolayı iptal edilen güvenlik kartları işveren tarafından kıdem tazminatı ödenmesi gerekmektedir. Keyfi olarak işveren tarafından hastaneye sevk edilen özel güvenlik görevlisi de burada yaşadığı mağduriyeti için maddi manevi tazminat davası açabilir.

 

 

 T.C.
    İSTANBUL
    5. İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO : 2024/2015 

 

YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI
İSTEYEN (DAVACI)        : 
VEKİLİ                             : AV. İLKER FATİH KONYAR (E-tebligat)
    
KARŞI TARAF (DAVALI)  : İSTANBUL VALİLİĞİ / İSTANBUL 
VEKİLİ    :   (E-tebligat)

İSTEMİN ÖZETİ    : K............ Belediye Başkanlığında özel güvenlik görevlisi olarak görev yapan davacı tarafından, çalıştığı kurumca yeniden sağlık raporu alması gerektiğinin belirtilmesi üzerine hastaneye yapılan sevk sonucunda özel güvenlik görevlisi olamayacağına ilişkin sağlık kurulu raporu neticesinde özel güvenlik görevlisi olmak için aranan şartlardan olan ve 5188 sayılı Yasanın 10/f maddesinde belirtilen şartı sağlayamadığından bahisle özel güvenlik kimlik kartı ve çalışma izninin iptaline ilişkin 13/09/2024 tarih ve 34/2024/P/3115 sayılı işlemin; dayanak alınan sağlık raporunda silahsız özel güvenlik olabileceğinin belirtildiği, bu rapor göz önüne alınmadan doğrudan kimlik kartının iptal edildiği, maddi olarak kendisini ve ailesini mağdur ettiği,  hukuka ve mevzuata aykırı olduğu ileri sürülerek iptali ve yürütmesinin durdurulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ               : Tesis edilen işlemlerin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren İstanbul 5. İdare Mahkemesi'nce, dava dosyası incelenerek davacının yürütmenin durdurulması istemi yönünden gereği görüşüldü:
Dava, özel güvenlik görevlisi olarak görev yapan davacı tarafından çalıştığı kurumca yeniden sağlık raporu alması gerektiğinin belirtilmesi üzerine hastaneye yapılan sevk sonucunda özel güvenlik görevlisi olamayacağına ilişkin sağlık kurulu raporu neticesinde özel güvenlik görevlisi olmak için aranan şartlardan olan ve 5188 sayılı Yasanın 10/f maddesinde belirtilen şartı sağlayamadığından bahisle özel güvenlik kimlik kartı ve çalışma izninin iptaline ilişkin 13/09/2024 tarih ve 34/2024/P/3115 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. maddesinin 2. fıkrasında; "İdari mahkemelerin, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler." hükmüne yer verilmiştir. 
Kamu güvenliğini tamamlayıcı mahiyetteki özel güvenlik hizmetlerinin yerine getirilmesine ilişkin esas ve usulleri belirlemek amacıyla yürürlüğe konulan 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun "Özel güvenlik görevlilerinde aranacak şartlar" başlıklı 10. maddesinde; "Özel güvenlik görevlilerinde aşağıdaki şartlar aranır:
a) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak.
b) Silahsız olarak görev yapacaklar için en az sekiz yıllık ilköğretim veya ortaokul; silahlı olarak görev yapacaklar için en az lise veya dengi okul mezunu olmak.
c) 18 yaşını doldurmuş olmak.
d) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa bile;
1) Kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkûm olmamak.
2) Affa uğramış olsa bile Devletin güvenliğine, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, özel hayata ve hayatın gizli alanına ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile uyuşturucu veya uyarıcı madde suçları, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık ve fuhuş suçlarından mahkûm olmamak.
3) Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, özel hayata ve hayatın gizli alanına, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlarından dolayı hakkında devam etmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunmamak.
e) (Mülga: 23/1/2008 – 5728/578 md.)
f) Görevin yapılmasına engel olabilecek vücut ve akıl hastalığı ile özürlü bulunmamak.
g) 14 üncü maddede belirtilen özel güvenlik temel eğitimini başarıyla tamamlamış olmak.
h) Güvenlik soruşturması olumlu olmak." hükümlerine yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacının Küçükçekmece Belediye Başkanlığında özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığı, sağlık sorunları sebebi ile yeniden sağlık kurulu raporu için sevk edildiği Cemil Taşçıoğlu Hastanesi tarafından özel güvenlik görevlisi olamayacağına ilişkin rapor tanzim edildiği, söz konusu raporun davalı idareye verilmesi üzerine yapılan inceleme sonucunda özel güvenlik görevlisi olmak için aranan şartlardan olan ve 5188 sayılı Yasanın 10/f maddesinde belirtilen şartı sağlayamadığından bahisle özel güvenlik kimlik kartı ve çalışma izninin iptaline  ilişkin 13/09/2024 tarih ve 34/2024/P/3115 sayılı işlemin tesis edilmesi üzerine anılan işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, dava konusu işlemin gerekçesi olarak İstanbul Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi'nin 06.08.2024 tarihli ve 20248615257629c96f0 numaralı raporunda yer alan "Silahlı/silahsız özel güvenlik görevlisi olamaz." tespitinin esas alındığı, anılan raporun davacının ruhsal durumu nedeniyle verildiğinin görüldüğü, söz konusu rapordan sonraki bir tarihte davacının özel güvenlik görevlisi olabileceğine ilişkin sağlık kurulu raporu almak için hastaneye müracaat ettiği, silahsız özel güvenlik görevlisi olabileceğine ilişkin Artvin Devlet Hastanesi'nin 08.10.2024 tarihli ve 202410814436552abea6  sayılı sağlık kurulu raporunun Mahkememize sunulduğu görülmektedir.
Uyuşmazlıkta; İstanbul Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi'nin 06.08.2024 tarihli ve 20248615257629c96f0 numaralı raporunda yer alan "Silahlı/silahsız özel güvenlik görevlisi olamaz." tespiti esas alınarak dava konusu işlemin tesis edildiği görüldüğünden ve uyuşmazlığın çözümü davacının fiziki ve ruhsal durumuna ilişkin irdelemeyi gerektirdiğinden, Mahkememizce, davacının silahlı/silahsız özel güvenlik görevlisi olmasına engel olacak bir durumunun (davranış bozukluğu olup olmadığı yönünden) bulunup bulunmadığına ilişkin inceleme yapılarak rapor tanziminin İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nden istenildiği, anılan Hastane tarafından düzenlenen raporda; "Yapılan psikiyatrik değerlendirme, aile görüşmeleri ve psikometrik testler sonucunda silahlı/silahsız özel güvenlik görevlisi olmasına engel olacak psikopatoloji saptanmadığı" hususlarına yer verildiği görülmüştür.
Bu durumda; davacının hastaneye sevki sonrasında düzenlenen raporda silahlı/silahsız özel güvenlik görevlisi olmasına engel olacak bir psikopatoloji saptanmadığı sonucuna varıldığından, tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Öte yandan, dava konusu işlemin uygulanması halinde davacının çalışma hak ve hürriyetinin ihlaline sebebiyet verileceği ve telafisi güç veya imkansız zararlara yol açılacağı açık olduğundan dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulması isteminin kabulüne karar verilmesi gerekmektedir. 

Açıklanan nedenlerle; 
1-Hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca teminat alınmaksızın YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASINA, 
2-Kararın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde İstanbul Bölge İdare Mahkemesi nezdinde itiraz yolu açık olmak üzere, 07/02/2025 tarihinde oybirliğiyle  karar verildi.