İşçinin üst sınıf işçi olarak çalıştığı halde sınıf geçme sınavları açılmaması-ücret farkı alacağı
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Taraflar arasında davacı işçinin üst sınıf işçi olarak çalıştığı halde sınıf geçme sınavları açılmaması nedeniyle ücret farkı alacaklarının olup olmadığı yönünde uyuşmazlık bulunmaktadır.
T.C. Yargıtay 7. Hukuk Dairesi
Esas No:2015/3920
Karar No:2015/7615
K. Tarihi:29.4.2015
Davacı, davalıya ait işyerinde 1993 yılında 4. sınıf üretim işçisi olarak çalışmaya başladığını, 15.03.1997 tarihinden itibaren de muhasebe bürosu ve sicil şubesinde çalıştığını, üst sınıf işçi olarak çalıştığı halde sınıf geçme sınavları açılmaması nedeniyle 4. sınıf işçi ücreti almaya devam ettiğini, sözleşmesinin 31.07.2012 tarihinde feshedildiğini, sözleşmesi sonuna kadar eksik ücret aldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, ücret fark alacağı, yıllık izin ücreti fark alacağı, ikramiye fark alacağı olmak üzere alacaklarının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davacının 23.08.1993 tarihinde davalıya bağlı olarak çalışmaya başladığını, 21.01.2008-31.07.2012 tarihleri arasında personel şubesinde çalıştığını, yaptığı işin maaş haciz talimatlarını takip etmek ve maaş kesintilerini icra dosyalarına yatırmaktan ibaret olduğunu, davacının çalıştığı dönemde işyerinde 6. sınıf olarak çalışan işçi olmadığını, davacının fiilen yaptığı işin tespit edilmesi gerektiğini davacının tüm yıllık izinlerini kullandığını, bu nedenle izin ücreti alacağı bulunmadığını, ikramiye alacaklarını da tam olarak aldığını, yapılan özelleştirmeler sonucunda iktisadi anlamda üretim yapmaktan çıkmış olan davalının çok fazla sayıda personel fazlasının ortaya çıktığını, atıl işgücünün haddinden fazla olması nedeni ile sınıf yükseltme sınavların yapılmadığını, işyerinde saat ücretlerinin ünvanlara göre belirlenmediğini, ücretlerin personelin kıdemine ve sınıfına göre TİS ile belirlendiğini, TİS’e göre yazıcı işçilerin 3. 4. 5. ya da 6. sınıf olabileceğini, davacının da 4. sınıftan ücretlendirildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece mahallinde 25.07.2013 tarihinde keşif yapılmış davacının çalıştığı yer ve yaptığı iş görülmüş, davacının yaptığı işin büro işi olduğu ve bilgisayar kullanılarak yapıldığı tespit edilmiştir. Davalı tarafından sunulan işyeri kayıtlarında davacının yıllık ücretli izin talep ve izin onay yazıları incelendiğinde; 10.08.1998 tarihli izin talep ve işyeri yetkilisi onay yazısında davacının görev yerinin muhasebe-icra şube, 07.09.1999 tarihli izin talep ve onay yazısında görev yerinin icra/sigortalar, 08.08.2000 tarihli izin talep ve onay belgesinde görev yerinin icra/sigorta, sonrasında iş akdi feshine kadar düzenlenen yıllık izin talep ve onay belgelerinde davacının görev yerinin icra/sigorta şubesi olarak belirtildiği 07.06.2005 tarihli kamu görevlileri etik sözleşmesinde; davacının, görev yerinin icra sigortalar şubesi olarak belirtildiği, davalı tarafından sunulan belgelerden 07.02.2008 -14.03.2012 tarihleri arasında personel–icra bölümü tarafından düzenlenmiş olan işyeri yetkilisinin de imzasının yer aldığı 26 adet belgede davacının yazıcı ünvanı altında imzasının yer aldığı tespit edilmiştir.
Dosyadaki kayıtlar, tanık beyanları ve işyerindeki keşifte tespit edilen çalıştığı yer ve yaptığı iş değerlendirildiğinde davacının, 10.08.1998 tarihinden itibaren umumi hizmetler grubunda yazıcı olarak çalışmasına karşın üretim işçisi olarak gösterildiği, grup ve sınıf değişikliğinin yapılmadığı belirlenmiştir. Davacının yaptığı işin niteliği ve görev yeri itibariyle TİS’nin eki cetvelinde belirtilen yazıcı (bilgisayar kullanabilen) unvanında çalıştığı, en yüksek VI. sınıfa intibakının yapılabileceği tespit edilmiştir.
Mahkemece davacının kayıtlarda, dahil olduğu grup ve üretim işçisi ünvanın en üst sınıfı olan IV. sınıfa intibakının yapıldığı, 15.10.1998 tarihinden itibaren belirtilen sınıf üzerinden ücret aldığı, 10.08.1998 tarihinde fiilen grup değişikliği ve iş değişikliği yapıldığı halde bunun kayıtlarda yer almadığı, TİS 30. maddesi uyarınca açılması gereken sınavların işveren tarafından açılmamış olması nedeniyle davacının üst sınıfa intibakının yapılamadığı, TİS 30. maddede bir işçi yeni geçtiği sınıfta en az bir yıl çalışmadıkça daha yüksek bir sınıfa geçirilemeyeceği ve sınavların Mart ve Eylül aylarında yapılacağı ve 31. maddede bir üst sınıfa geçen işçilerin geçtiği sınıftaki aynı kıdemdeki emsali işçinin ücretinin verileceği, bunun onayı izleyen aybaşından itibaren uygulanacağı düzenlemesi yer almaktadır. Davacının 10.08.1998 tarihinden beri yazıcı olarak çalıştığı, IV. sınıfa intibakının 15.10.1998 tarihinde yapıldığı, sınavların yapılması halinde takip eden aydan itibaren yeni sınıfa uygun çalışma ve ücretlendirmenin olabileceği, davacının Mart 2000 ayı sınavından sonra Nisan 2000 ayında V. sınıfa ve Eylül 2001 ayı sınavı sonrası Ekim 2001 ayında VI. sınıfa intibakının yapılabileceği sonucuna varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Somut olayda mahkemece davacının Mart 2000 ayı sınavından sonra Nisan 2000 ayında V. sınıfa ve Eylül 2001 ayı sınavı sonrası Ekim 2001 ayında VI. sınıfa intibakının yapılabileceği kabul edilerek ikramiye , yıllık izin ve ücret farkı alacaklarının kabulüne karar verilmişse de taraflar arasında bağıtlanan Toplu İş Sözleşmesinin 30. maddesinde "Bütün işyerlerinde yetenekli görülen işçiler kadro imkânı olduğu ve iş ihtiyacı bulunduğu takdirde, şubesinin önerisi ve işyeri amirinin onayı ile bir üst sınıftaki işe geçirilebilirler. IV. Ve daha yukarı sınıflara geçmeye yetenekli görülenler sınava tabi tutulurlar. Bütün işyerlerinde bir işçi yeni geçtiği sınıfta en az bir yıl çalışmadıkça daha yüksek bir sınıfa geçirilemez. Sınavlar, işyerinde boş olan kadrolar için Mart ve Eylül aylarında yapılır. Bu sınavın yapılması hiçbir şekilde ertelenemez..." biçiminde düzenlenme olduğu; bu düzenlemeyle birlikte dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde kadro ihdası ve üst sınıfa yükselme sınavlarının yapılmasının işverenin yönetim hakkı kapsamında olup işverenin kadro yetersizliği nedeniyle sınav açmamış olmasından dolayı işverene sorumluluk yüklenemeyeceğinden fark ücret, yıllık izin ve ikramiye alacaklarının reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 29.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!