YARGITAY İŞVEREN TARAFINDAN TEK TARAFLI HER ZAMAN TUTULABİLECEK TUTANAKLARA DEĞER VERİLEMEYECEĞİ

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ İŞVEREN TARAFINDAN TEK TARAFLI HER ZAMAN TUTULABİLECEK TUTANAKLARA DEĞER VERİLEMEYECEĞİ ÖZETİ: Dinlenen davacı tanığı, çalışan iki kişiyi uygunsuz şekilde gördüğünü, bu kişilerden birisinin işçi diğerinin ise üst görevli olduğunu, bu sebeple kendisinin işten çıkarıldığını, davacının da kendisinin işten çıkarılmasını kabul etmediği için iş akdinin feshedildiğini beyan etmiştir. Davalı tanıkları ise halen davalı işveren yanında çalışan kişiler olup beyanlarının çoğu duyuma dayalıdır. Yine tutulan tutanaklar işveren tarafından tek taraflı her zaman tutulması mümkün olan tutanaklardır. Bu sebeplerle davalı işveren feshin haklı olduğunu somut ve inandırıcı delillerle kanıtlayamamıştır. Davanın kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi hatalı bulunmuştur. Esas No. 2013/14362 Karar No. 2014/7511 Tarihi: 10.03.2014

YARGITAY  İŞVEREN TARAFINDAN TEK TARAFLI HER ZAMAN TUTULABİLECEK TUTANAKLARA DEĞER VERİLEMEYECEĞİ
  • 15 Mayıs 2015, Cuma 20:35

DAVA: Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi G.Deniz Çamur tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü

A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı, davalı işverenin yanında 01/07/2012 tarihinde personel müdürü olarak işe başladığını, 18/01/2013 tarihinde iş akdine haksız olarak son verildiğini iddia ederek 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleri uyarınca feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davacının, diğer çalışanların yanında kendisini yetkili amir gibi konumlandırmaya çalıştığını, işyerindeki çalışma arkadaşları hakkında dedikodulara Yargıtay Kararları – Çalışma ve Toplum, 2015/1 408 karıştığını, uyarılmasına karşın bu tutumunu devam ettirdiğini, bu nedenle iş akdinin haklı nedenle son verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının davranışının İş Kanununun 25/II-d maddesine aykırılık niteliğinde olduğu ve bu nedenle iş akdinin haklı nedenle feshedildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

D) Temyiz: Kararı davacı temyiz etmiştir.

E) Gerekçe: Davacı, iş akdine haksız olarak feshedildiğini iddia ederek feshin geçersizliğine ve işe aidesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı işveren ise, davacının, iş yerindeki arkadaşları hakkında dedikodulara karıştığını, iki şirket çalışanının dört yıldır yasak ilişki yaşadığı şeklinde beyanlarda bulunduğunu, davacının Oğuz Yılmaz adlı başka bir çalışana talimat vererek işçiler arasında bunların konuşularak herkesin duymasının sağlamasını istediğini, bu sebeplerle iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur. Mahkeme, tanık İzzet Kılıçarslan'ın beyanını ve 17.01.2013 tarihli yazı uyarınca davacının davranışının İş Kanunu 25/II-d maddesine aykırılık niteliğinde olduğu ve bu nedenle iş akdinin haklı nedenle feshedildiği gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir. İş akdini 4857 sayılı İş Kanununun 25. maddesine göre haklı olarak feshettiğini iddia eden işveren, bu iddiasını ispat etmek zorundadır. Somut uyuşmazlıkta da davalı işveren iş akdini haklı olarak feshettiğini iddia etmiş ise de bu iddiasını tanık beyanı ile kendisi tarafından tutulan tutanaklara dayandırmıştır.

Dinlenen davacı tanığı, çalışan iki kişiyi uygunsuz şekilde gördüğünü,bu kişilerden birisinin işçi diğerinin ise üst görevli olduğunu, bu sebeple kendisinin işten çıkarıldığını, davacının da kendisinin işten çıkarılmasını kabul etmediği için iş akdinin feshedildiğini beyan etmiştir. Davalı tanıkları ise halen davalı işveren yanında çalışan kişiler olup beyanlarının çoğu duyuma dayalıdır. Yine tutulan tutanaklar işveren tarafından tek taraflı her zaman tutulması mümkün olan tutanaklardır. Bu sebeplerle davalı işveren feshin haklı olduğunu somut ve inandırıcı delillerle kanıtlayamamıştır.

Davanın kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi hatalı bulunmuştur. 4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM:

Yukarda açıklanan gerekçe ile;

1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,

3. Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi Yargıtay Kararları – Çalışma ve Toplum, 2015/1 409 içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,

4. Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,

5. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

6. Davacının yaptığı 267.35 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,

7. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, Kesin olarak 10.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi


SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


yükleniyor

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

yukarı çık